SENİN DE ŞEHRİN

Toprağının üzerinde atan binlerce kalpten biri de senin kalbin, bu şehir senin de şehrin. Toprağının altında yatan sayısız hüvelbaki’den bir kısmı senin de atan, ki bu şehir senin de şehrin.

***

Kimimiz doğdu, kimimiz sonradan geldi bu şehire, kimimiz başka yerlere göçtü ama kalbi bu şehirde atıyor.

Döktüğümüz ter, akıttığımız gözyaşı, attığımız kahkaha, sevgilerimiz ve nefretlerimiz bu şehrin havasına toprağına karıştı. Tükettiğimiz her nefes, harcadığımız enerji, acı ve sevinçlerimiz bu şehri canlı tuttu. Kerpiçten duvarla çevrili mahallelerinin yerini zamanla çok katlı binalar alsa da, kalbimiz attığı sürece, bu şehir için harcayacağımız enerji onun canına can katacak.

***

Tüm olumsuzluklarına rağmen terk edemediysen ve inatla yaşıyorsan, aşıksın aslında bu şehre inkâr etme. Aşık sevdiğini incitmez. O zaman şehrini incitme !

***

Aşık olan şehrini dinler, şehrinin derdini dünyalara duyurur. Derdine derman olmaya, toprağına fidan dikmeye çalışır. Gördüğü yanlışları düzeltmek için deli olur. Aşık gözünde zaten çok güzel olan şehrini daha da güzelleştirmeye çaba harcar. Ama bunları yaparken kendini unutur, kendisi gibi aşık olan hemşerileriyle “hulûsi niyetle” birlikte ses olur, soluk olur.

***

Bu şehre aşkını inkar etmiyorsan bu senin de şehrin. Gel aşkını incitme ! sesini dinle, gerektiğinde derdini yedi düvele duyur, ihtiyaçlarını karşıla. Yapamıyorsan yapabileceklere destek ver. Aşıksan ses ver şehrine, kapı kapı gez, derdine derman ara.

***

Bu şehir senin de şehrin aşıksan. İsmi yok onun, her nerede kalbin atıyorsa orası senin şehrin. Kuru kuruya değil, can siperane sahip çık ona. Durma, bir şeyler yap aşkın için ve günü geldiğinde çocuklarımızın da aşık olacağı şehir için…

Ali Gez

NOT: Bu makale 15 Ocak 2017 tarihinde www.5temmuzhaber.com sitesinde yayınlanmıştır.

Paylaşın...

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *