MİMLİ-YORUM

Uykuya daldığımızda beynimizin geviş getirmesinden dolayı gecelerimiz bazen pembe rüyalarla geçiyor, sabahları demini almış bir şekilde dipdiri bir beyinle uyanıyoruz. Misler gibi uyumuş oluyoruz.

***

Bazı geceler ise kapkara kâbuslarla kaplı zaman diliminde, bilinç altında tüm benliğimiz dilim dilim doğranıyor, ateşler içinde yandıktan sonra sabahları vıcık vıcık terle sel altında kalmış bir vücut ve mengene altında ezilmiş bir beyinle uyanıyoruz.

***

Beynimizin geviş getirmesi, diğer bir anlamda, uyanık haldeyken gün içerisinde yaşadıklarımızın uyku halindeyken beynimizde tekrar canlanması olayını “misler gibi bir uyku” süreciyle sonlandırabilmek kısmen elimizde.

***

Hayatımızın her anında bencil, vurdumduymaz, gamsız, bananeci tavırlar takınıyorsak, misler gibi uyku çekebiliriz belki. Peki bu hayatta mutlu olabilecek miyiz? Toplum içerisinde böylesi davranışlar ne kadar kabul görecek? Kendi bencil gezegenimizde tek başına bir hayat sürsek neye yarar ki?

***

Mutluluk, yaşantınızı başkalarının yaşantısı ile ilişkilendirmek, başkalarına faydalı olabilmek, başkalarının dertleriyle dertlenip sevinçleriyle sevinmek ve sonuçta başkalarının gözlerinin içinde size karşı sevgi, saygı, minnet, memnuniyet benzeri olumlu duyguları görebilmekle elde edilebilir.

***

Zamanımızın büyük bölümünü iş – uğraş hayatımız dolduruyor. İş-uğraş hayatımızda tatmin yüzdesinin yüksekliği mutluluğumuzu arttıracaktır. Mesai sonu yüksek moralle dolu ve mutlu bir şekilde işyerinden ayrılıp kendi aile-sosyal çevremize dönüşümüz, onlara verimli enerjik zaman dilimi olarak yansıyacak, onlarla ortak geçireceğimiz mutlu zaman da bizleri misler gibi uykuya götürebilecektir.

***

Sevdiğimiz işi mi yapıyoruz? İş tatmini var mı? Mesaimizi mutlu bir şekilde tamamlayabiliyor muyuz? Halihazır işimizi yapmak bize mutluluk vermiyorsa, mutlu edecek işi nasıl elde edebiliriz?

***

Uzun yıllar boyu misler gibi uyku elde edebilmek için bu tür sorular sonucunda bazı kararlar almak zorundayız. İş hayatında mutsuz isek mutluluğa erişebilmek için MİM “RİZİKO” dur. Yani işaret bizlere “tüccar zihniyetiyle” kazanmak ve kaybetmek olan yolları göstermektedir.

***

Toplumumuz rizikoyu göze alarak mevcut mutsuz iş hayatımızı sonlandırıp başka bir işe atılmamız halinde bizleri ayıplamaktadır. Hele hele atıldığımız yeni iş hayatı başarısızlıkla sonuçlanırsa o zaman bir tür “rezil” sıfatıyla mimlemektedir. Her türlü toplum baskısına rağmen mutlu olacağı işi elde edebilmek için mücadele eden tüccar zihniyetli insanlara hayranım.

***

Çocuklarımızı kendi hayalimiz olan iş hayatına değil, kendi hayallerini süsleyen iş hayatına yönelmeleri için destekleyelim. Aman ha aman, ileride mutlu olamayacakları, misler gibi uyku çekemeyecekleri kâbuslarla dolu gecelere mahkum etmeyelim çocuklarımızı.

Ali Gez

NOT: Bu makale 21 Ocak 2017 tarihinde www.5temmuzhaber.com sitesinde yayınlanmıştır.

Paylaşın...

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *