Öncelikle şimdiden ve yakın gelecekten merhaba.
Ben Gülşah Erdener Akın, AgeProvocateur Teknoloji ve Yazılım Ajansı kurucu ortağıyım. Bugün sizlere hap teknolojik bilgiler ileteceğim ve Türk Bilişim firmalarının gücünden bahsedeceğim.
Uzun zamandır teknoloji ve yazılım dünyasında çalıştıktan sonra büyük bir ihtiyacı keşfederek, öncelikli olarak alanında uzman, ticari kaşesi ve ticari ahlakı olan Türk Bilişim firmalarının AgeProvocateur bünyesinde menajerliğini yapmaya başladım.
Bu yeni nesil ajansta amacımız ortağım Duygu Birecikli ile bilişim firmalarını lokal ve globalde marka ve projelerle birleştirmekti. Üç senedir de bunu başardığımız için çok gururlu ve mutluyuz.
Aşağıdaki yazı benim Linkedin makalelerim arasından ve güncelliğini çok uzun süre koruyacak, çünkü teknoloji çok hızlı gelişse de insanlığın adaptasyon süreci yavaş olur ve zaman alır.
Bundan seneler önce Sanal Gerçeklik ya da Artırılmış Gerçeklik hakkında konuştuğumda, ne ihtiyaç var ki pastanın süsü, şu anda yatırıma ihtiyaç yok, bunun yerine AR-GE’ye yükleneceğiz gibi cevaplar alıyordum.
Şimdi dönüp baktığımda, o zaman aksiyon alan firmaları şu anda biz buradayız diyerek, gönül rahatlığıyla pazarlamalarını yapıyorlar. Pandemide kapatılan mağazaları olsa bile dijitalden tam gaz satış yaparak müşterilerine ulaşıyorlar. En önemli gözüme batan örnek IKEA tabi ki.
Konfigüratörden, Artırılmış Gerçeklik yazılım uyumlarına kadar pastalarını öyle süslemişler ki son kullanıcıları güle oynaya yine onları tercih ediyor.
Biz de başladık! TepeHome, Vestel, Simurg Sanat evi gibi birçok firma artık EVİNDE GÖR projelerini hayata geçirdiler. Birçok firma ve mağaza da şu anda sırada bekliyor. Ürünleri her neyse dijital ikiz çalışmalarına başladılar. Yukarıda isimlerini verdiğim markaların web sitelerine girin ve hiçbir ek uygulama indirmeden ürünleri evinizde görün!
Bu konuda yılların tecrübesi ve bilgisi olan muhteşem Türk ekiplerleyiz. Şu anda Artırılmış Gerçeklik olarak sunulan #SanalMağaza ile ürün görsellerini 360 derece, tam boyutları ve dokularıyla evimizde ya da fiziksel ortamımızda deneyimleyerek, mağazaya gitmeden satın alabiliyoruz.
AR #ArtırılmışGerçeklik faydaları:
✨Ürünleri 3 boyutlu olarak inceleriz.
✨Birebir ölçülerde ve gerçeklikte görüntüleriz.
✨Bulunduğumuz mekânda görüntüler, mekânsal etkileşimde bulunuruz.
✨Renk, materyal, yüzey, doku, uyum, ebat, aksesuar seçenekleriyle kişiselleştiririz.
✨Ürünün çalışma ve parçalayarak, animasyonlu bir şekilde ürünle etkileşime geçeriz.
✨İçini, dışını, ışığını, çalışma sistemini, vs. inceleriz.
✨Ürünün mekaniğini anlar ve değerlendiririz.
✨Web sitesinde fazlaca vakit geçirdiğimiz için #google algoritmalarına göre kaliteli içerik sağladığımız için #SEO aramalarında en üst sıralarda yer alırız.
• Mesela bir diğer gelişme de Konfigüratörler. Konfigüratörler tarafında çoğu şirketin özellikle özel üretim yapan firmaların kullanması gereken özel bir yazılım. Türkiye’de konfigüratörden kim yapabilir diye baktığımızda karşımıza belki üç tane firma çıkacaktır. Çünkü sorumluluğu ve yazılım gücü çok yüksek olan bir süreç. Üzerine düşünülmesi, kodlamalarının yapılması, sistemin hatasız çalışması gerek. Şu anda tasarımdan, renk seçeneklerine, boyutlanmasından, ERP uyumundan, son kullanıcının tasarlayıp, ürettirdiği yazılımı yapacak firmalar Türkiye’de var.
• Konusunda uzman ekipler yurtdışında çok önemli işlere de imza atmakta.
Fakat Türkiye’ye dönüp baktığımızda yurtdışından alınmış, tonla ücretler ödenmiş sistemler görüyorum. Neden diye sorduğumda ‘’Ama referansları var.’’ ya da ‘’Bizim tam istediğimizi bize verdiler.’’ diye karşılaşıyorum.
Ne kadar araştırma yapılmış olabilir ki? Türkiye’de araştırma yapmadan yurtdışındaki firmaları övenleri Mars’a göndermek istiyorum. İçimi sıkıyorlar.
• AgeProvocateur ’de Teknoloji ve Yazılımcı Menajerliğine başladığımdan beri bir dolu soruyla karşılaşıyoruz.
En çok sorulan sorular da “Bizim bir yazılım fikrimiz var “, “Kaça olur? “, “bir yazılım yaptırdık ama kodçular ortadan kayboldu “, “ekip oluşturuyoruz bir X yazılımcıya ihtiyacımız var“, …vs.
Ne kadar zormuş bilişimle uğraşmak. Seneler önce bende öyleydim. Hatta soru sorduğum yazılımcıya, kendi uzmanlığı dışında bir soru sorduğumda bu konuyu ben bilmiyorum diyerek sorumu cevaplamıyordu.
Gün be gün hangi soruları, o konunun muhatabına sormam gerektiğini anladım. Çok önemli. Her bilgisayar mühendisi ya da bilişimle uğraşan her soruyu cevaplayamaz.
Büyük bir hastane düşünün, siz hiç kalp cerrahına diş implantınızı sorabilir misiniz? Sorsanız bile, “benim alanım değil “der çekilir ya da yönlendirir. İşte bilişim dünyası da böyle işliyor. Herkesin uzmanlığı başka.
Bu büyük hastanede kendi alanında uzman profesörler de var, hemşireler de hasta bakıcılar da temizlik görevlileri de ve herkesin görev tanımları o sağlık sektörü kapsamında.
Bilişim dünyası derya deniz. Neyi? kime? nasıl? sormanız gerektiği çok önemli. Bilişim dünyasında olanlar, müşteriler ve bir proje fikri olanlar konusunda çok fazla rahatsız edici soruya maruz kalıyor. Bunu yaptığım iş sırasında ve öncesinden biliyorum. Bu konuları not etmek ve tekrar tekrar anlatmak konusunda tükenmeyeceğim. Kime, ne sorulması gerektiği çok önemli bir nokta ve bilişim dünyası bu konuda çok yorgun.
• Bir dolu müşteri çeşidi var; bilgili ve detaycılar, yeniliğe açık ve öğrenmek isteyenler, yönlendirmeye açık kararsızlar ve en sonuncusu kavgacı, iddiacılar. Ben biliyorumcular.
Her birinin ayrı hikâyesi, ayrı istekleri var. Kararsızlar bizi en çok yoranlar diyebilirim. Ne istediğini bilseler mesela, örnekler vererek hangi limit ve referanslarla iş yapabileceğimi sunabilirim. Ama kararsız, kararsız olduğu için de oyalamak, en sık yaptığı iş. E-postalara dönüş yapmamasının, aramalara cevap vermemesinin nedeni 3 ay geçmesine rağmen karar verememiş.
Diğerleri iyi güzel de kararsızlar, karar veremiyorlar ve sonunda da olumsuz karar vererek hem şirketlerine hem de geleceklerine değer katmıyorlar.
Karsızlar karar verdikleri zaman en ucuzuna kaçarlar çünkü bir deneyip görmek isterler ama kalitesiz iş hiçbir zaman efektif değildir. Sonunda da kendilerini haklı görürler, iyi ki denedim ve olmadı, iyi ki yatırım yapmadım diyerek kendi dünyalarında haklı ve mesut yaşarlar. 🙂
Teknolojiden devam edecek olursak illaki takip edilmesi ve gerçekten konunun uzmanı olan profesyonellerden bu işin nasılı, nedeni, faydası, kullanım alanları öğrenilmeli! Üniversitelere ya da etkinliklerde konferansa gittiğimizde dediğimiz ilk şey biz yakın gelecekten geliyoruz ve size bu işin size ne faydası var onu anlatacağız. İkna olmanıza ya da hemen uygulamanıza gerek yok. En önemli nokta doğru adımları atabilmek için doğru kişilerden öğrenmek.
Blockchain, NFT, dijital çizimler (CGI), Siber Güvenlik, XR (Extended Realities – Genişletilmiş Gerçeklik uygulamaları), Sanal Gerçeklik, Artırılmış Gerçeklik, Yapay Zekâ, Satış noktası teknolojileri ve daha fazlasını biliyorum. Sektörlerin ölmemesi için teknolojiyi kendilerine doğru fazlarda uyarlamaları şart ve bunun için özellikle referanslı ve alanında uzmanlığı doğrulanmış Türk Bilişim şirketleriyle çalışılması gerekmekte.
Dijital verilerimiz bizim misak-ı millimiz kadar yüksek önem taşımakta. Konuşacak, aktaracak çok konu var!
Burada yazmamın sebebi hem bir İskenderun sevdalısı olmam hem de Türkiye, dünyanın neresine gidersem gideyim şehrimin güzelliklerinden bahsetmem ve şahsen kendimi İskenderun ve Hatay bölgesi için bir elçi olarak görmemdir.
Kimsenin elçilik ilanına ihtiyacım yok ama gördüğüm nokta İskenderun’da ve Hatay’da yaşayan insanların teknoloji ve yazılım dünyası konusunda onlardan birinin bu konuda profesyonel iş yapıyor olması ve bizden haberdar olmamaları.
Biz buradayız ve teknoloji- yazılım dünyasının uzman firmalarının yer aldığı AgeProvocateur Teknoloji ve Yazılım Ajansı’nız var.
Teknoloji ve yazılım farkındalık yazılım serimiz, eğitimlerimiz, projelerimiz devam edecek ve ediyor!
Yakın gelecekte görüşmek üzere.
Gülşah Erdener Akın
