İSKENDERUN GİTTİKÇE UFAKLAŞIYOR !

İskenderun için her önüne gelen bir şeyler konuşuyor. Ama bir türlü esas konuları ne ben ne de başkaları anlıyor.

Ya ben bunadım ya da çok kültürsüz bir kişiyim.

Hatay bölgesinde müthiş şekilde gelişmeler var iken İskenderun’un turizm konularıyla ilgili ne anlatılmak isteniyor?

Hatay Büyükşehir Belediyesi oldu. Bundan böyle ipler il merkezine taşındı. İlimizin neredeyse altını üstüne çevirdiler.

İktidar Milletvekillerimiz görev yapmanın telaşı içindeler. Beldeler ayağa kalkmış atak üstüne ataklarla seslerini duyurmaya çalışıyorlar.

Duyan yok, dönüp bakan yok !

PAYAS ve ARSUZ ilçe oldu. Belediye başkanları iktidar yanlı demeçleriyle seçmenine çok değişik mesajlar veriyor. Belli ki, iktidarın nimetlerinden faydalanmak istiyorlar.

HBB görev yapamadığı için ARSUZ belediyesinin imdadına İSKENDERUN belediyesi yetişiyor.

Okul ve Hastane yolunun asfalt yapılandırmasına Fatih Tosyalı ses veriyor.

Söylenen ve bahsedilmek istenenlerin, azı da çoğu da bizlere keyif veriyor. Bölge insanımız çoğu şeylerden habersiz, gelişmeleri öylece takip ediyor.

Diğer yanda ise İskenderun’un küçültüldükçe küçüldüğünü şaşkınlıkla izliyoruz.

Antakya bundan böyle tek merkez. Onlar ne derse o oluyor.

Öte yandan; bizlere gerçek bilgileri bilimsel olarak söyleyecek liderlerden hala yoksunuz !

Geçmişe şöyle kısa yolculuk yaptığımızda, İskenderun göründüğü kadar karmakarışık değildi. İskenderun’un bu olmadığını burada yaşayanlar olarak biliyoruz.

Şimdi soruyorum İskenderun’u bu hale getirenlere;

İl konusu yıllardır arzu ettiğimiz en önemli bir konuyken, gündemden otomatikman düşürüldü.
Arada bir sosyal medyada birileri bir şey yayınlıyor biraz gündem yapılıyor o kadar.

PAYAS Belediye Başkanı halkını o kadar güzel organize etti ve sonunda hep birlikte başardılar. Bekir Altan, MHP ile yollarını ülküdaşlarına rağmen ayırdı.

İskenderun’un geniş yapılandırılması konuları kaplumbağa hızıyla devam ediyor.
Dünyanın en gözde coğrafyasına sahip İskenderun için yapılandırmalar hep sonuçsuz.

İskenderunspor şu günlerde yükseliş halindeyken, stadyumumuz yerle bir oldu.

Yerine yapılmak istenen ‘’millet bahçesi’’ bir müddet bekletilebilirdi. Stadyumun tehlikeli konumu bir anda gündeme geldi ve yıkıldı. Şehrimizin orta yerinde zaten yapılmış bir Millet bahçesi varken, yenisinin yapılmak istenmesi günah.

Halk İskenderunspor ile bütünleşmek istiyor ve yıllar sonra gelen sevinçleri kursaklarında kaldı. Maçlar orada burada yapıldıkça, takım seyircisiyle tam bütünleşmiyor ve yenilgiler oluştukça, Kulüp Başkanı Hakan Bolat kendini zor günlerin geleceğinin farkındalığında olarak sesini yükseltiyor.

Bir şehrin sesi ve konumu sportif faaliyetlerle özlenen yerlere gelir.

Kim ne derse desin Stadyum erken yıkıldı. Takımın maç yapacağı bir yer ayarlanmadan, yapılmak istenen cevahir olsa sıkıntı yarattı.

İskenderun merkezini, PAÇ meydanını merkez aldığımızda, Dumlupınar, Akbağlar, Modernevler, Barbaros, Cumhuriyet, meydan, Pirireis, Kurtuluş, Belediye evleri, Bin evler, Sahil evler mahallelerine yürümek tam manasıyla yirmi veya on beş dakikalık mesafede.

İşte İskenderun büyüklüğü bu kadar.

Sınırları bu kadar daraltılan şehrimizin tek tesellisi sahil kordonunda gezinmek ve İskenderunspor.

Başka bir zevki yok bu halkın.

Denize girmek için Arsuz veya civar sahil kentlerine, yayla için Belen ve Soğukoluk civarlarında teselli buluyor insan.

İskenderun, Osmaniye’den, Arsuz sınırına kadar sanayi bölgesi zaten.

Neyin Turizminden bahsediyorsunuz ?

Ben anlayamadım. Anlayan varsa ses versin.

Yaklaşık yirmi yıl bitirilemeyen bir Arsuz yolu can almaya devam ediyor. Kavşaklarda yapılamayan trafik Işık’larından ötürü yüzlerce maddi ve manevi kazalar canlarımızı bizden alıyor. Bir yolu bitirecekseniz doğru dürüst bitirin artık.

Denizde balık yok ! Tükendi. Nasıl tükendi ?

Körfezin derinliklerini binlerce hayalet ağlar sarmışken, gemiler sintine suyunu körfezden çıkarken denize boşaltırken, Balık çiftlikleri körfezi egemenlikleri altına almış ve mevcut besileri yetmiyormuş gibi kapasite artışlarıyla körfezi yaşanmaz yer haline sokma arzuları yanıp tutuşurken, bu körfezde balık mı veya başka canlılar mı yaşar ?

Gittikçe çöp yığınına dönen körfezimizde bazı sivil toplum kuruluşlarının candan çalışmalarını görüp duydukça inanın çocuklar gibi seviniyorum.

Körfezin derinliklerine yapay resifler atılarak, canlıların yaşamaları için verilen olağanüstü çalışmaları takdirle karşılıyorum.

Nuri Erdener (Nam-ı diğer, Boksör Nuri)