BENİ BANA ÖĞRETEN ÖĞRETMENİM…

Doğru yaşamı, hayatın güzelliğini, insanların birbirleriyle olumlu ilişkilerini, Milli duyguları, Atatürk ilkelerine bağlılığı, doğa ve çevre yaşamlarını bizlere öğretmenlerimiz öğretti..

Onlara ömür boyu şükran duygularımız var.

Okul içi ve dışı tüm enerjisini bizlere harcar. Onun için tek mutluluk yıllar sonra yetiştirdiği talebelerinin toplumda belli yerlere gelmesidir.

Mevkili bir yerde, onları uzaktan takip eder, onlar adına gururlanır. Sıhhatini, nefesini, enerjisini, gençlik yıllarını talebeleri için harcar.

Onları yalnızca yirmi dört Kasım’da hatırlamak yetmez !

Bizler söz olsun diye bu günü öylece renklendiririz. Ruhumuz ömür boyu onları anmakla geçer. Yaşlılığımız onların gölgesinde hayat bulur.

Bilmeden yapacağımız yanlışlıklarımızda aklımıza birden bire öğretileri gelir ve bir adım arkaya çekiliriz.

Doğanın güzelliği, onların bize verdiği öğütlerle hayat bulur.

Benim de unutamadığım dünyalar tatlısı bir öğretmenim vardı…

Halen, hayatıma yön verenlerin başında gelir. Çok sıkıldığım bir anda mezarı başında onunla konuşur, onunla dertleşirim. Onun yanında yedi yaşında bir çocuk olurum. Elleriyle gözlerimden akan yaşları silerken görürüm onu. Ana saadetiyle öğüt vererek, zor düşüncelerimden dolayı beni bertaraf eder. Yanından ayrıldığımda kuş gibi özgür olurum.

Öğretmenler için ne yazsam yine de kadir ve kıymetlerini süsleyemem.

Hızla geçen bir zaman diliminde yirmidört Kasım sabahına odaklandım.

Bugün onun için etrafımda gördüğüm bahar çiçeklerinden bir demet çiçek toplayacağım..
Onun koparmaya asla izin vermediğini bildiğim halde.

O topladığım çiçeklerle mezarını baştan sona süsleyecek ve onu sessizce dinleyeceğim..
Kuşların şarkıları ikimiz için şakıyacak.

Ağaçların esintileri beni çok uzaklarda seninle buluşturacak. Ne konuşacağımı bilmeden boynumu eğip gülüşüne aşina olacağım.

Sen benim için öğretmenlerin hepsisin ! Tek başına Dünya öğretmenlerini temsil ediyorsun.

Öğretmenlik mesleğini icra edenler, ne büyük bir görevin içinde. Tıpkı peygamber sabrının örneği gibisiniz.

Cennet her ne kadar anaların ayakları altında dense de, o övgünün gerçek temaları siz öğretmenlere de aittir…

Asırlar geçse de unutulmayanların yanındasınız.

Ne mutlu sizlere ki, dünyanın en asil bir mesleğiyle, kendinizi insanlığa bilgi vermekle şartlandırdınız.

Kendinizce aldığınız bu yüce duygu çoğu insanımızda oluşmayacak en üst mertebedir.

Bir insanın anne ve babadan sonra unutamayacağı tek insanlar sizsiniz…

O yüzden sizleri en ulvi duygularımla kutluyorum. İyi ki hayatımızda vardınız.

Sizler sayesinde, hayatın her zorluğunu, kültürün var olduğunu öğrendik. Yaşadığımız yerleri sizler sayesinde keşfettik. Bugün ve yarınlarda, sizlerin bizlere aktardığınız bilgi dağarcıklarıyla yolumuz aydınlık.

Güneşin verdiği ışık gibi bizleri parlatmaya yüzyıllar boyu devam edeceksiniz.

İnsanın doğumu anneyle şefkatleşir, okul hayatı ise öğretmenle şekillenir. İnsanlığın geleceğini tasarlayan bu kutsal insanlara ne kadar övgüler yağdırılsa yine az gelir.

Aydınlık bir geleceğin yegâne umududur öğretmenler…

Yüce kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ün öğretmenler için şu tarihi sözleri ilemakalemi kapatmak istiyorum :

Yeni Türkiye’nin, sizin toplumda ve düşünce yaşamınızda yapacağınız devrimlerdeki başarınızla gerçekleşecektir. Hiçbir zaman unutmayın ki, Cumhuriyet sizlerden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiler ister.

24 Kasım günü dolayısıyla böylesine önemli işleri başaran öğretmenlerime sevgi ve saygı sunarken hürmetle ellerinden öpüyorum.

İyi ki varsınız…

Nuri Erdener (Nam-ı diğer, Boksör Nuri)

Paylaşın...

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *