Öncelikle şu fotoğrafa bir bakın lütfen :
Bu mezarlık, 20’nci asrın son çeyreğinde yurdumuzda meydana gelen en büyük depremin izlerini taşıyor.
Fotoğraf, çoğu mezarın taşında ölüm tarihi 17 Ağustos 1999 yazan, binlerce deprem şehidinin yattığı ‘GÖLCÜK 17 AĞUSTOS MEZARLIĞI’ndan…
Aslında deprem hazırlığı denince, akla, insanımızın ve şehrimizin yaşamının devamına yönelik her türlü tedbir gelmeli !
Ancak, ben tersine mantık yürütüp öncelikle MEZARLIKLAR HAZIR MI? diye soruyorum.
Malum,
* HATAY Doğu Anadolu Fay Hattı üzerinde yer alıyor ve birinci derece deprem kategorisinde ya !
* Hatırlamak istemeyiz ki, tarih boyu HATAY’da nice medeniyetler deprem yüzünden yer altına, tarihin karanlık kısımlarına gömülmüş ya !
* “Deprem için tedbir” denince bir taraflarımıza BITIRAK yapışıyor ya !
* Binalarımız, işyerlerimiz olası büyük bir depreme hazırlıklı olmuş olmamış umurumuzda değil ya !
* Hepimiz deprem öncesinde, deprem anında ve deprem sonrasında ne yapacağımızı SULAR SELLER GİBİ BİLİYORUZ ? ya !
* Deprem gerçeğini hiç bir zaman zihnimizde tutmak istemeyiz ya !
* Şehrin sorumlularını koltuklarında otururken hiç deprem sallamadı ya !
* Yetkililer depremi kulak ardı edip, “benden sonrası tufan” demeyi iyi beceriyor ya !
* Burnumuzun dibinde Osmaniye’de bugün meydana gelen deprem bile bize UYARICI değil ya !
Vesaire, vesaire…
İşte soruyu yineleyelim, “Mezarlıklar olası büyük bir depreme hazır mı?”
Allah korusun, YA BÜYÜK BİR DEPREM GERÇEKLEŞİRSE MEMLEKETTE ?
İster ironi deyin, isterse gerçek :
“Yaşayanlarımız için deprem hazırlığı yapılmıyor, bari ölülerimiz için mezarlıklar depreme hazır olsa ya !“
Ali Gez
