DEVLET VAR İSE AYAKTAYIZ. SOSYAL MECRA VE BASINA YENİ DÜZENLEME.

Dünya’ya mal olmuş her devletin içinde iç karışıklıklar ve ekonomik krizlerin oluşması çok doğal. Oluşumlara, kimi pembe der kimi kırmızı. Önemli olan renkleri birbirine karıştırmadan sabırla hareket edilmeli.

Yurdumuzda zaman içerisinde çok olaylar oluyor. Ne olursa olsun fazla dallanıp bulanmadan, sıkıntılar sağduyu ile sona eriyor. Vatandaşın tepkisine sebep veren çoğu eylemler başladığı gibi bitiyor.

Yalnız yurdumuzda olmayan “terör”, her ülkenin başına püsküllü bela. Terörün yanı sıra isteyen istediği gibi sosyal mecra aracılığıyla etrafta cirit atıyor.

Yarınlara taşıyacağı bilgi ve beceriler milli amaçlar doğrultusundaysa sıkıntı yok.

Şayet milletimizin geleceğini sarsan çalışmalar içerisinde birlik olanlar, geçmişimizi çok iyi bilmeli ve gerçekleri idrak etmeli.

Sosyal sayfalarda, her önüne gelen bildiği gibi yazıyor çiziyor !

Bellersiniz ki gazeteci veya köşe yazarı. Vurdukça vuruyor, yazdıkça içinden kıs-kıs gülüyor. Yazdıkları devletimizin geleceğini ve masum vatandaşlarımızı tehlikeye atmış mı atmamış mı onun için zerre kadar önemi yok.! Yazdı ya tamam.

Adam normal okul bile bitirmemiş ve hasbelkader bir gazetecinin yanında, ama bellersin ki memleketin en zalim gazetecisi. Ona yazar buna yazar, tehditler ve sonucunda mama aldı mı sus pus.

Şu yaşa kadar onlarca gazeteci ile birlikte oldum. Bazılarını gönülden takdir ederim. Şerefli ve haysiyetli şekilde kalemini ne mamaya ne de başka bir şeylere satar. Bazı şaklabanlar ise halen en açıklığıyla etrafta pusuya yatmış bekliyor. Onları görünce midemiz bulanıyor.

Sakın ha ! onu acıtacak bir şey yapmayın. Hükümetten girer belediyelerden çıkarlar. Korkusuz gazeteciler ya, bir anda ipinizi çekme uğraşındalar. Gazete çıkartırlar ama taraflı. Kendine mama gelmediğinde etrafı çekinmeden yakan bu ahlaksızlar, mama geldiğinde taraflı yazı yazdığı kişi bir anda memleketin en popüler kişisi olmuş.

Böyle şey olur mu? oluyor.

Dün yanlı yaptığı veya haberlerini koymadığı kişiler bugün sürmanşette. Yazıklar olsun kalemini satan sözde bu şahsiyetlere.

Devlet boş değil. Sabrın da bir sonu var.

Geçmişte bunca tehditleri yapanlar neden hala görev başında diye tedirgindim. Aklıma kaplumbağa hızı geldi. Yani yavaşça bunların sonu geliyor demek.

Devlet kadar güçlü olmanın yarattığı teveccühler, bu gibi konuları yazanı çizeni mercek altına aldığında, sözde demokrasi taraftarları hemen kazan kaldırıp, demokrasi elden gidiyor diye yaygara yapıyorlar. Bu yılbaşından sonra basın ile ilgili haber ve yorumlara dikkat çekilecek.

Kendi görüntülerini zerre kadar değiştirmeyen zalim insanlar, hemen TV ekranlarına çıkıp sözde gazetecileri korumak için avazı çıktıkça bağırıyor.

Kardeşim sen önce yorum yapacağına eteğindeki taşları bir dök bakalım. Kimsin, necisin, ne zaman gazeteci oldun da bu gibi kendini aşan sözlerle kamuoyunu etki altına alıyorsun ?

Dünya kriz bunalımıyla inliyor.

Parasızlıktan koskoca süper devlet çatırdamaya başladı. Aynı şeyleri Avrupa Birliği için de söylememiz mümkün.

Anlayacağınız çalışmayı kendine şiar etmeyen devletler, eninde sonunda batmaya mahkûm.

Türkiye kendi içinde ve dışında vatandaşlarının geleceğini çizmeye çalışıyor. Son zamanlarda özellikle her attığımız adıma dikkat etmemiz gerek.

Temkinli adımlar atmamız gerektiği bir zamandayız.

Her şey bir yana kendi içimizde bizi yok etmeye çalışan vatan hainleriyle de uğraşmak zorundayız. Bir an evvel Türkiye Cumhuriyetinin parçalanması için sinsice mücadeledeler.

Art niyetli insanların korkunç tezgâhları yurdumuzda tutmayacak. Ne yaparlarsa yapsınlar bu vatanı parçalamayacaklar.

Her türlü engellemeleri kendi içerisinde halletmesini bilen Türkiye, bugün kim ne derse desin, belli bir şahlanış içerisinde. Türkiye baştan sona yenilikler hamlesinde.

Türkiye devletinin gücünü kaybettiği anı boşuna bekleyecekler.

Türkiye, vatanına inançlı insanların yer aldığı özel bir ülke.

Bu yüzden, basında, sosyal mecrada yazdığına ve çizdiğine dikkat edecek.

Nuri Erdener (Nam-ı diğer, Boksör Nuri)

Paylaşın...

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *