Yeni yıl geldi geliyor. 2022 yılını yolcu etmeye başladığımız şu günlerde karma karışık düşüncelerle doluyuz.
2023 yılında beklentilerimizi beklentilerimizle süslüyoruz. Her yatağa girip gözümüzü kapattığımızda 2023 yılının tatlı hayalleri rüyamızda. 2023 yılında çok şeyler oluşacak gibi.
Seçim en önde gelen duygularımız sanki.
Yeni senenin sinyalleri pek iç açıcı değil. Üçüncü Dünya Savaşı çıkar mı çıkmaz mı şimdiden bunu kestirmek çok güç ama TV haber kanalları her gece içimizi karartıyor.
Allah’tan şimdiden gardımızı alır gibiyiz. Bize dost olmayan ülkelerin hemen hepsinde Erdoğan tutkularını görmek ve hissetmek mümkün.
Korkusuz bir Cumhurbaşkanımız var. Dünya liderleriyle masaya oturduğunda veya herhangi bir sohbetinde vatanımızın geleceğini ön plana koyarak tavır sergilemesi ve kendinden emin tavırlarıyla anında dikkat çekiyor.
Herkes gibi ben de dünya siyasetini yakından takip ediyorum. Özellikle Avrupa Birliğine bağlı ülke liderlerinde oluşan savaş kuşkularını görmek mümkün. Gözleri fırıl-fırıl, içinde bulundukları kaoslardan kendilerini kurtaracak dünya lideri arayışında.
AB liderleri arasında tek kişi öne çıkıyor. T.C. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan. Hepsinin karşısında korkusuz ve kendinden emin. Türkiye ve komşu ülkelerin geleceği konusunda çok yoğun çalışmalar içerisinde.
Görüyor, dinliyor ve kendimce olayları muhakeme ediyorum. Ne yalan söyleyeyim, bir Türk vatandaşı olarak son ABD yapılan toplantıda gelişen gelişmeler karşısında gururluyum. Helal olsun kendine düşen görevi layıkıyla yerine getiriyor.
2023 yılının ilk sabahında yataktan uyandığımızda etrafımızı değişmiş görmek istiyorum.
En önemlisi şu iki yıl boyunca çektiğimiz ekonomik krizlerinin vatandaşın üstünden alınıp rahatlamaları sağlanmalı.
Bazen aklım karışmıyor değil. Türkiye için üç yıl boyunca yapılan ekonomik yorumlarda “Türkiye batıyor” sözleri en çok söylenen sözlerden biri. En başta da AK Parti saflarında üst düzey olan kişiler, AK Parti’den ayrılarak kurdukları partilerin toplantılarında ve sokak konuşmalarında bahsettikleri konuların en başında gelen sözleri, tam bir çekememezlik üzerine. ‘’İşini bilmez hükümet çatırdıyor, aman ha bu hükümete bel bağlamayın, döviz, petrol ve enflasyon aldı başını gitti, sakın ha ! diye talkın verenler bizleri zamanla şaşırtıyor.
Bakıyorum da batacak denilen ülke, saygın ülkeler arasında sitayişle bahsediliyor. Cumhurbaşkanımızı, ülke liderleri ülkelerine davet ediyor.
Halkımız pazarda, manavda, kasapta ve alışveriş merkezlerinde gücü nispetinde ihtiyaçlarını karşılıyor. Aradıkları her ürünü bulmakta asla güçlük çekmiyor.
Ben, Pazar günü olduğunda yaklaşık 30 yıl boyunca Belen ilçemize bağlı Gedik’te kurulan pazara giderim. Pazardaki yoğunluk her zaman aynı. Akşama doğru gittiğimde pazarda aradığım ürünleri bulamam. Erken gittiğimde ürünleri bulurum. Yanlış diyenler samimiyetle makaleme yorum yapsınlar.
En basiti her yer, her nokta vızır-vızır araçlarla dolu. En ufak ilçelerde dahi trafik kilitlenme noktasında. Uçaklarda yer bulunmuyor. Günler evvelinde uçaklarda ve otobüslerde rezervasyon yapmak zorunda insan. Bunca araçlar su gibi petrol yakıyor. Trafik hayat pahalığında azalacağı yerde hızla çoğalıyor.
Bu ülkeyi yıkmak için çalışanlar da şaşkın. Açıkçası dünya hayretler içerisinde. Türkiye onların gözünde batmış bir ülke. Allah onlara bu zevki yaşatmıyor, yaşatmayacakta.
Aslında bu günlerde büyük bir seçimin ön provalarındayız.
Araştırmacı müsveddelerinin kendilerince yaptıkları kamuoyu araştırmaları asla kendi ve yandaşlarının yönlerinde oluşmayacak.
Sağduyulu vatandaşlarımız Türkiye’nin geleceğini çok iyi şekilde görüyor ve gerçek tahlil gücüne sahip.
Türkiye’de gittikçe sayıları artan bazı sivil toplum örgütleri bende ister istemez bazı tedirginlikleri beraberinde getiriyor.
TESEV adlı bir vakıf, geçtiğimiz yılda bir rapor hazırlamış ve o raporu kamuoyu ile birlikte hiddetle takip etmiştik.
Ayrıca “İnsan Hakları Derneği” isimli sivil toplum örgütü bölücü unsurlar gündeme geldiğinde, hemen ortaya çıkıp karşı propagandayla kazan kaldırıyorlar. Fakat şehitlerimiz gündeme geldiğinde ise sessizliği tercih ediyorlar. Bunlar meclisimizin en üst basamaklarında beni boğma peşindeler.
SSK’dan emekli Mehmet amca, emekli maaşının yarısını Mehmetçikle paylaşıyor. Sivil toplum örgütleri ile dolu olan yurdumuzda, beklentilerimiz onlardan oldukça fazla.
Vatan topraklarımız üzerinde oynanan akıl almaz oyunlar karşısında her daim uyanık davranılmalı. Bizi birbirimize düşüren zihniyet köreltilmeli. Vatandaşlarımızı birliğe ve beraberliğe doğru çağrıştırmalıyız.
Yazdığım bu makalem bazı kesimleri üzse de, bu kutsal vatanımız hepimizin yuvası.
İnşallah 2023 yılında birbirimizle kardeşliğin en üst noktasında buluşuruz.
Nuri Erdener (Nam-ı diğer, Boksör Nuri)
