Belen Belediye Başkanı İbrahim Gül, göreve geldiği günden bu yana yapılan çalışmalar ve yapacağı projeler ile ilgili yerel bir televizyon kanalında katıldığı canlı yayında açıklamalarda bulundu.
Belen hak ettiği hizmetleri almaya başladı
Görevi teslim aldığı günden bu yana yaptığı çalışmaları ve yapacağı projeleri anlatan Başkan Gül, beş yıl içerisinde Belen’in tamamen değişeceğini ifade etti.
“Belen halkına karşı kendimi iki kat borçlu hissediyorum”
Uzun yıllar İskenderun’da siyaset yaptıktan sonra Belen Belediye Başkanlığı’na aday olması ilgili bilgi veren Başkan Gül,
“Belen’e de çok uzak değilim. Büyüklerimiz uygun gördüler ve bizi aday yaptılar. Belenli hemşerilerimiz de bizi bağrına bastı. Bu nedenden dolayı Belen de görev yapmış diğer belediye başkanlarına göre kendimi Belen halkına karşı iki kat borçlu hissediyorum” dedi.
“Belediyemizin yıllık bütçesinin üç katı borcu var”
İlk göreve geldiğinde Belen’in bulunduğu borç duruma karşı şaşkınlık içerisinde kaldığını ifade eden Başkan Gül bu konuda şunları söyledi:
“Önceki belediye başkanları Belen’de mutlaka güzel hizmetler yapmışlardır. İyi niyetle, gayretle çalışmalar gösterdiler. Belen de ilk göreve başladıktan sonra borcun çok yüksek rakamlarda olması beni şaşırtan olaydı.
Geçen yıl itibariyle Belen Belediyesinin bütçesi 27 milyondu. Bu yıl 30 milyon civarında ama borcumuz 100 milyonun üzerinde. Yani Belen Belediyesinin 3 yıllık bütçesine yakın miktarda borcu var. Bizi ilk hayal kırıklığına uğratan tablo buydu.
Onun dışında Belen Belediyesine kurumsal bir kimlik kazandırmak gerekiyordu. Bu manada da eksikleri gördük, gözlemledik. Ekibimizle birlikte oturduk önce bu kurumsal kimliği nasıl kazandırabilirizin mücadelesine girdik ve bu noktada adımlar atmaya başladık. Borçlarımızla ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Gereken gayreti göstererek borcun bir miktarını ödemeye başladık. Umarım zamanla hayırlı sonuçlar alacağız ve Belen’in borç yükünü azaltmış olacağız.”
“Belen kurallara uyuyor”
Corona virüs mücadelesinde Hatay’ı şanslı gördüğünü ifade eden Başkan Gül,
“Hatay genelinde Valimiz, ilçemizde Kaymakamımız, İlçe Jandarma, Emniyet, Milli Eğitim, diğer kurum kuruluşlar ve Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Belen’de koordineli bir şekilde çalışmalar gerçekleştirdik. Ayrıca kendimiz de imkanlar dahilinde ekstra bir şeyler yapmaya çalıştık.
Günün her saati vefa grubumuz çalışmakta. Vatandaşın ihtiyacına birebir cevap vermekteyiz. Maske dağıtımından dezenfektana kadar ekibimiz şehrin tamamında çalışmalar yapıyor. Hatay’ın birçok ilçesinde ceza yiyen vatandaşlarımız var ama Belen de ceza yiyen vatandaşımız yok, çünkü Belen halkı kurallara uyuyor. Bu çok önemli” diyerek Belen halkına hassasiyetinden dolayı teşekkür etti.
“Tarihi güzelliklerimizi ortaya çıkaracağız”
İnsanları Belen’e çekmek için çalışmalar yaptıklarını ve Belen’in mesire, yayla alanlarını öne çıkarma gayreti içinde olduklarını sözlerine ekleyen Başkan Gül,
“Mesire alanlarını çoğaltıyoruz. Bir tanesi hazır. Atıl olan Soğukoluk piknik alanını 5 yıldızlı otelin bahçesi gibi bir görünümüne kavuşturduk. İnşallah salgından sonra halkımız oradan faydalanabilecek.
Bir başka mesire alanı için Orman Bakanımızla görüştük. Olumlu cevap aldık. Bir yıl sonra inşallah bu alanları 3’e çıkartacağız. Belen’de bulunan tarihi mekânlarla ilgili yetkili mercilerle görüşmelerimizi yaptık. Bunların yenilenmesi ve restorasyonu için çalışmalarımıza başladık. Tarihi güzelliklerimizi de inşallah herkesin hizmetine sunacağız” dedi.
“Atıl tarım arazilerini ağaçlandırıyoruz”
İlçede atıl durumdaki tarım arazilerini ağaçlandırmaya başladıklarını belirten Başkan Gül,
“60 dönüm arazi üzerine, toplamda bin 700 adet ceviz ağaçlarını ektik. 15 gün boyunca, 12 personel ve belediyemize ait araçların yardımıyla, ceviz ekim çalışmalarını gerçekleştirdik. Benlidere Mahallemiz, ceviz üretimi anlamında ilçemizde önemli bir konuma sahip. Bu ekim aslında bir başlangıç. Bundan sonra, Belediyemize ait kullanılmayan tüm arazilerimize çeşitli ekimler yaparak, atıl halden verimli arazilere dönüştüreceğiz. Şimdi de atıl bir araziyi daha zeytin tarlası haline getireceğiz” dedi.
“Parke taşı döşenmemiş yol kalmayacak”
“Belen’de parke taşı döşenmemiş yol kalmayacak” diyen Gül,
“Bunun üçte birini gerçekleştirmiş durumdayız. Yakın zamanda da bunun tamamını gerçekleştireceğiz. Mahallelere çocuk parkı, halı saha çalışmalarımız da sürüyor. Bir kısmını tamamladık. Ben inanıyorum ki 5 yıl sonra Belen değişecek. Belenin eski halini kimse hatırlamayacak” ifadesini kullandı.
“Yeşili bozmadan imar revizyon planını hayata geçireceğiz”
İmar revizyon planı ile ilgili konuşan Başkan Gül,
“Bunu yaparken hem çevreye, hem yeşile dikkat edeceğiz. Yeşili koruyacağız. Betonlaşma çarpık bir yığın oluşturmayacağız. Buna da izin vermeyeceğiz. Mevcut durumu bozmadan yapacağız. Çok profesyonel bir ekiple çalışarak imar revizyon planını gerçekleştireceğiz. Belen’in hem iklimini hem coğrafi yapısını ele alarak Osmanlı ve Selçuklu mimarisini bütünleştirip çok güzel bir imar revizyon planı yapacağız” dedi.
“Borca rağmen geleceğe yatırım yapıyoruz”
Atıl araziler ile geleceğe yatırım yaptıklarını sözlerine ekleyen Gül,
“Ekonomik tablo olarak baktığımızda ekibimizle birlikte bu süreci kısa sürede atlattık. Silkindik kedimize geldik. Bu süreci sıkıntısız ve güçlenerek götürüyoruz. Ekibimizin emeğiyle bütçemizi genişletip büyüterek Belen’e daha iyi hizmet vereceğiz.
Düşünün ki böyle bir borç var. Büyükşehir taziye için yetersiz kaldığı durumlarda Taziye çadırı istendiğinde götüremeyecek durumdaydık. Hizmet götürmeye gittiğimizde benzin, mazot almayacak durumdaydık. Böyle bir durumda bu bir yıl süre içerisinde 2 tane çöp kamyonu, 2 tane çift kabin pikap, bir tane 18 kişilik minibüs belediyemizin kasasından bir lira çıkmadan Belen’imize kazandırdık.
İki tane kullanılmayan aracımızın da bakımını yapıp sıfır hale getirdik. Bunları bir yıl içerisinde yaptık. Vatandaş hizmet derse, kesinlikle bu mazeretleri sunmadan hizmet yapmak zorundayız. Biz bunları yaparken borcu hafifleterek yapıyoruz” dedi.
“Belen Devlet Hastane ihalesi Corona’ya takıldı”
Belen Devlet Hastanesi ile ilgili sorulara yanıt veren Başkan Gül, projesi biten ve ihale sürecinin Corona’dan dolayı durduğunu belirterek, salgından sonra bu adımın da takipçisi olacağını ifade eden Başkan Gül şunları söyledi:
“Hastane ile ilgili bugüne kadar herhangi bir çalışma yapılmamış. Sadece yer tahsisi var bunun dışında bir şey yapılmamış. Bölge Milletvekillerimizle Sağlık Bakanımıza gittik, görüştük, olumlu sonuç aldık. Kısa süre içerisinde Arsuz ve İskenderun Devlet Hastanelerinin ihalesi yapılacaktı. Projesi hazır sadece ihale sürecine gelinmişti. Fakat Corona süreci baltaladı. Virüsten sonra hastane ile ilgili attığımız adımların takipçisi olacağız.”
“Kadınların el emeği ürünlerini satabilecek yer hazır”
Kadınların el emeklerini sergileyip ev ekonomisine katkı sağlaması için çalışmalar yaptıklarını belirten İbrahim Gül,
“İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün altında atıl durumda olan Ziraat Bankası’nın eski yerinin tahsisi konusunda girişimlerimiz vardı. Buranın 120 metre kadarı İl Sağlık Müdürlüğü’ne tahsis edildi. Geriye kalan kısmı ise belediyemize tahsis edildi. Oranın bakım onarımı yapıldıktan sonra Kilim Dokuma Atölyesi haline getireceğiz. Kadınlarımız hem el ürünlerini satacak, hem de kilimleri dokuyacak” dedi.
“ENVİTEC aldığı paranın hakkını vermek zorunda”
Son zamanlarda sık sık gündemde yer alan ENVİTEC firmasıyla ilgili yaşanan olumsuzluklara açıklık getiren Başkan Gül, firmayla ilgili olarak;
“ENVİTEC ile ilgili sorunları bugün gündeme getirmiyorum. Ülkü Ocakları Başkanı olduğum dönemde de ben bu firma ile ilgili sıkıntıları sık sık dile getiriyordum. Benim firmayla hiçbir sıkıntım, husumetim yok. Ama ben görevin iyi yapılmadığını, yapılan yanlışları kamuoyuyla sık sık paylaşıyorum. ENVİTEC şehri iyi temizlemediğini, çalışanlarına karşı iyi davranmadığını gözlemliyorum, duyuyorum. Bazı olayları oradaki çalışanlarla birlikte yaşıyorum. Benim tepkim buna.
ENVİTEC firması savunma şeklinde 48 sayfalık bir basın açıklaması yapmış, ama burada vatandaşın sorduğu soruların hiç birine cevap vermemiş. Biz geçmişte usulsüz elektrik kullanılmış diyoruz. Usulsüz elektriğin nasıl kullanıldığını herkes çok iyi biliyor. Belediyenin sayacından bunun kullanıldığını, firmanın bu konuda ceza aldığını herkes biliyor. Şirket çıksın yaptı mı, yapmadı mı bunu açıklasın.
Üç çalışan arkadaşımız şirketin sırlarını açıkladığı için işten atılmış. Bu arkadaşlarımız gördükleri yanlışları eksikleri açıklamışlar. Şimdi ben size soruyorum kamu menfaati mi önemli, şirket menfaati mi? Peki bu arkadaşımız yapılanları doğru bir şekilde açıkladığı halde şirkete ihanet etmiş mi oluyor, kamuya faydalı işler mi yapmış oluyor? Şirket yetkilileri bunların cevabını versin. Arkadaşlarımızın iddiası ise, molozlar, taşlar yükleniyor. Bu iftira değil, yalan değil. Yüzlerce fotoğraf ve video görüntüleri var. Bunların hepsini biz de biliyoruz kamuoyu da biliyor zaten. Yetkililer bunu çıkıp açıklasınlar. Bu işlerle ilgili cezayı kesecek olan kimse onlarda çıksın gerekeni yapsın.
Ben ifade veremeyen, işten atılırım korkusuyla susan birçok işçi arkadaşımla görüştüm ve bunların teyidini onlardan aldım. Onlarda mobbing uygulandığı konusunda aynı fikirde. İşlerinden olurlar korkusuyla susmak zorunda kalıyorlar.
Basına verdikleri beyanata bakıyorum. Şantaj var, komplo var, olayı saptırmak var. Gerçekleri saklayarak insanları başka yöne çevirmek için atılmış adımlar, hamleler görüyorum. Başka hiçbir şey görmüyorum. Bizim sizinle hiç derdimiz yok. Ama siz bizden milyonlarca lira para kazanırken bunun hakkını da almak zorundayız. Kimse kusura bakmasın memleket sahipsiz değil, memleketin insanı da sahipsiz değil. Biz hep memleketimizin, insanımızın yanındayız. Gerginlikten, kaostan hoşlanan insanlar değiliz ama hakkımızı da almalıyız. İnsanlardan kazandıkları paranın karşılığında da insana hizmet etmek zorundalar. Bizim tek derdimiz bu” ifadelerini kullandı.