Bir taraftan ‘riskli alan’ gerekçesiyle REZERV ALAN ilan edilen yerlerde inşaatlar devam ediyor.
Diğer taraftan ‘yerinde dönüşüm’ yöntemi ile tek tük inşaatlar başlıyor.
Gelgelelim, çok uzun yıllar önceden yapılmış, ağır hasar görmesiyle yıkılan ‘arsası küçük’ binaların yerleri BOMBOŞ duruyor.
İnşaat maliyetleri, imar gereklilikleri nedeniyle küçük arsa sahiplerinin yeni konut üretmelerinin de mümkün olmayacağını, belki de o arsaların uzun yıllar boş kalacağını değerlendiriyorum.
Ev arayan kiracılar açısından #hatay#iskenderun#denizciler bölgesinde ‘Kiralık Konut Kıtlığı’ had safhada.
Rezerv alanda inşa edilen yeni konutlar devreye girse bile ‘Konut Kıtlığı’ devam eder diye düşünüyorum.
Çünkü, Denizciler bölgesi ikâmet açısından tercih edilen bir bölge.
Çözüm SİYASİLER’de :
Bence, İskenderun’da deprem öncesi bir türlü gerçekleştirilemeyen “Kentsel Dönüşüm”, Denizciler bölgesindeki eski konut stokları olan bölümlerde uygulanmalıdır.
Amanos eteklerinde TOKİ yeni yerleşim yerleri inşa etmediği sürece, mevcut eski konutların bulunduğu bölümlerde Kentsel Dönüşüm zorunludur.
Tabii ki, Denizciler bölgesinde tercihim TOKİ’nin arsa üretmesi ve yeni konutlar inşa etmesi ama zor görünüyor.
Bundan dolayı E91 Otoyolu altındaki mevcut yerleşim bölgesinde Kentsel Dönüşüm projeleri geliştirilmeli, tartışılmalı, gecikmeden uygulanmalı; halihazırda vatandaş toz – toprak – çukur – çamur ile boğuşurken…
Ali GEZ