Deprem, ara sıra artçı sarsıntılarla kendini hissettiriyor.
Her sarsıntı kısa bir süre bir kısım insanın “MAL” düşkünlüğünü söndürüyor.
Ancak mal sevgisi o insanlarda nedense hiç bitmiyor !
Bu kapsamda bazı mal sahiplerinin, halihazırda AĞIR HASARLI olarak kayıtlı binayı ORTA HASARLI’ya dönüştürmek amacıyla hukuki mücadele yürüttüğünü duyuyorum.
Tabii ki gereken tüm hukuki süreç yapılsın ve binaların GERÇEK HASAR durumu mutlaka tespit edilsin.
Öte yandan, Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın dün “Orta hasarlılar yorulmuş bina, orta hasarlıları yıkacağız” şeklindeki ifadesi bence çok haklı bir ifadedir.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Orta hasarlıların yıkılması yönünde Yönetmelik değişikliği yaptığında, halihazırda ağır hasar kararının orta hasar kategorisine değiştirilmesi bir anlam ifade etmez diye düşünüyorum.
Yani, zaten YASAL açıdan Orta hasarlıların da yıkılmasına başlanacaktır yönetmelik değişikliği yapılırsa.
Olan, halihazırda orta hasarlı binaya güçlendirme yapan vatandaşın aleyhine bir durumdur.
Bu süreçte biraz daha beklemek daha mantıklı olur bence.
Depremin artçı sarsıntıları sürerken;
* CAN kaygısının MAL kaygısı önüne geçerek ağır hasarlı binayı orta hasar’a dönüştürme çabalarından VAZ geçilmesini,
* Her ne kadar ekonomik kayıplara sebep olsa da, yıkılması gereken binanın yıkımına engel olmayıp, vicdan rahatlığı içinde ömür sürülmesini TAVSİYE ederim.
Ali GEZ
