Deprem memleketinde bürokrasi hâlâ mağdur ediyor insanları ve belini büküyor şu teknolojik gelişmişlik ortamında.
Kamu kurumları arasında bilgiye en hızlı, en güvenilir ve en kolay şekilde ulaşılabilir yetenek ve yeterlilikler olmasına rağmen, bürokratik işlemler için insanların oradan oraya ‘tabiri caiz ise’ sürüklenmesi, tek kelimeyle YAZIK !
Hele belirsizlik en kötüsü !
Depremzedelerin zaten binlerce tilki dolaşan zihinleri içine bir de özellikle BARINMA ihtiyaçlarının karşılanmasında BELİRSİZLİK tilkilerinin salıverilmesi öyle kötü ki !
Acil ihtiyaç : Kamu kurumları tarafından, belirsiz ortamlarda, insanlara gereken bilgi ve çözümlerin, ihtiyaç duyulan anda ve “anlaşılmayan kalmayacak şekilde” tam olarak sunulmasıdır.
Bürokratik işlemler aşamasında insanların çözüme kavuşmak adına ödemek zorunda kaldığı PARALAR için ne denebilir ki?
Konu ile ilgili bir hemşehrimizin bana ilettiği, neredeyse IZDIRAP boyutuna ulaştığını ifade ettiği cümleler aşağıda.
Devlet erkinin, hemşehrimizin aşağıda ifade edilen konularda,
* Kolaylaştırıp,
* Zorlaştırmayıp,
* Müjdeleyip,
* Nefret ettirmeyip,
* Uyumlu olup,
* İhtilafları çözmesi ! dileğiyle :
***
“Vatandaşın evi yıkıldı, ağır hasar aldı veya orta hasarlı…
Bu noktada AFAD’a müracaat ediyorlar, ancak AFAD her şeyini kaybetmiş bu insanları İskenderun senin, Antakya benim kapı kapı süründürüyor ve bir neticeye de varılamıyor.
* Güçlendirmeler nasıl olacak?
* Tapusuz yayla evlerinin durumu ne olacak?
* Vatandaşın evine az hasar denilmiş, ancak sistemde ağır hasar gözüküyor, vatandaş bunu düzelttiremiyor.
* İtiraz noktasında mahkeme yolu ve sonrasında orta hasarlı binaların güçlendirilmesindeki projelendirmede çok afaki ücretler talep ediliyor;
—– Vatandaş zaten her şeyini kaybetmiş, depremzedelerden talep edilen bu ücretler hangi vicdana sığar?
Ve bunun gibi birçok problem var.
Kapı kapı dolaştırılıp elleri boş dönmelerine, yani “ÇARESİZLİKLERİ”ne çare olunsun lütfen…”
***
Özetle, kolaylaştırın, zorlaştırmayın…
Saygılarımla, Ali GEZ
