Bitiyor…
Ömürden bir yıl daha geçiyor.
Kent yaşamında daha müreffeh, modern, rahat, huzur dolu günlerin yaşanacağı yönünde bizlere vaatler sunan, beklentiler içine sokan SEÇKİN insanların, vatandaşın büyük oranda umutlarını kırdığı anlardayız, 2022 biterken…
Kefenin bir tarafında, yurdun Savunma Sanayi alanında kat ettiği üstün başarılar vatan sevdalılarına gurur yaşatırken, diğer kefede ekonomik sıkıntılar, geleneksel aile yapısına saldırılar, yerel yönetimlerce kent yaşamına dair sorumlulukların tam olarak yerine getiril(e)memesi gibi hususlarla vatandaş mağduriyetlerinin AĞIRLIK kazanması, DENGE bozukluğu oluşturdu.
Suratlar asık, sesler kısık, moraller bozuk, umutların üstü çizik…
Çünkü;
Geçmiş yılın muhasebesiyle şekillenen ve İngilizce “New year resolutions” diye bilinen, insanların önümüzdeki yıla yönelik bir tür yol haritası, bir tür planlaması olan “Yeni yıl kararları” artık hiç bir anlam taşımıyor!
Çünkü, kimse bırakın bir yılı, bir gün sonrası için bile plan yap(a)mıyor.
Hâlâ genel veya yerel seçim endeksli yönetiliyoruz.
Çoğu “seçkin” insanın REY kaygısı ile vatandaşların REYTİNGİNİ kazanacak hareketlerini takip etmek artık kramp geçirtiyor insana.
Hâlbuki zaman, vatandaşın kent yaşam kalitesini arttırmak için harcanmış olsa hiç bir şekilde reyting hareketlerine ihtiyaç kalmayacak.
Olan, aslında doğrudan gençliğin umutlarına oluyor.
Arkası kalın, cebi şişkin, gelecek kaygısı olmayan bir grup genç, bunlara sahip olmayan Poligon’da yarış atı misali koşmak zorunda kalan gençlerin bir tür “EFENDİ”leri olacak gelecekte.
Vebali kimlerin?
Vizyonerliği, liyakati değilde, cebi, sülalesi için siyaset kurumlarının içlerinde en alt basamaklardan en üstlere dek “ATANAN” siyasi figürlerin.
Nemelâzımcı bürokratların.
Yalaka, dalkavuk, asalak, burnu büyük, zır cahil, kopyacı, torpilci, israfçı, hak yiyici, koltuk – makam müptelâsı, haramzade, bencil, vurdumduymaz kişilerin…
Nasıl yaşıyoruz?
Yaşadığı sokak, mahalle, şehir ve milleti lehine samimiyetle her alanda mücadele eden çok az sayıdaki fedakâr insanımızın beyin gücü, alınteri sayesinde…
Artık;
Geleceğe yönelik “vaat” bombardımanlarıyla insanların “enayi” yerine konması uygulaması sona ermelidir !
Vatandaş ta uyanmalı, geçmiş alışkanlıklarla bol keseden tutulamayacak söz ve vaat verenlerin ağızlarına ACI BİBER sürmelidir !
Yine de umutsuzluk bizlere yakışmaz diyelim bakalım.
Ali Gez