MEMLEKETTE HAMAM KALMADI

İskenderun bir zamanlar hamamların bolluğuyla anılan bir şehrimizdi. Hemen hemen her mahallesinde bir hamam görmek mümkündü.

Yeni Hamam, Yıldız Hamamı, Gülsaray Hamamı, PAÇ Hamamı, Güzel Hamam, Yenişehir Hamamı ve Belen’de bulunan tarihi Osmanlı Hamamı ile birlikte irili ufaklı değişik semtlerde bulunan hamamlarımızı gerçekten çok özledik.

Peki ne oldu da bu hamamlar şehrimizden yok oldu da gitti?

Evlerimizde doğalgazla birlikte yeni su ısıtıcıları devreye girdi de ondan mı hamamlarımız yok oldu ?!

Yeni kuşaklar hamam kültürünü tam manasıyla sahiplenmedi de ondan dolayı mı hamamlarımız yok oldu ?!

Halbuki gençliğimiz hamamların refah atiyle süslenmişti. İşyerinde akşam oldu mu bir koşu hamamlara gider sıcak göbek taşında uzanır, terler, yıkanır, keselenir, paklanır, evlerimize saadet içerisinde giderdik.

Özellikle de akşam namazı sonrası bayram sabahlarında ve Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece hamam sefası bir başka olurdu.

Biz yaştakilerin çoğu bu güzellikleri yaşadı.

Şimdi etrafa bakıyorum da çoğu yerlerde masaj salonları açılmış. Masaj salonları tabi ki gençlerin keyfi için olağanüstü yerler.

Tayland ırkına mensup bayanlar bu yerlerde görev yapıyor.

Şehrimizde gezindiğimde bu bayanları üçer beşer bir arada görmek mümkün. Hatta bir yakınıma şöyle demiştim;

Bunca Taylandlı bayanın memleketimizde ne işleri var? diye.

Meğerse Tayland masaj kültürü tüm yurdumuzun şehirlerine dağılmış ve her yerde ‘TAI’ masörleri görev başında.

İnanın kese denen şeyi unuttuk.

Göbek taşına şöyle uzanıp terlemeyi unuttuk.

Oysa hamamda terleyerek, kesecinin hünerli elleriyle parmak parmak kirlerin yere dökülmesi ne enteresan bir haldi.

Keseci özellikle vücudumuzdan keseyle çıkarttığı kirleri gözümüze sokarcasına biriktirir ve sonra kirleri tokatlayarak yere dökerdi. Yüzüne bakarak “abi ne kadar da kirlenmişsin?’’ diye latifelerde bulunurdu. Kesecinin yüzüne utanmaktan dolayı bakamazdınız.

Hamamda terlemek vücudumuzun toksinlerini derimizden dışarı atmak demek.

Devamlı herşeyi yiyerek yağlanmayı hızlandırıyoruz. Etrafımızda gezinen erkek ve bayanların çoğu yağ tulumu şeklinde. Şu an çoğu insanımızda hamam denen kültür yok !

Bu kültürümüzü yeniden kazanamaz mıyız ?

Eski hamamlarımız memleketimizde çürümeye yüz tuttu. Yeni Hamam gözümüzün önünde erim erim eriyor. Yenişehir Hamamı aynı keza. Diğer hamamların yerine taştan apartman yaptılar ve ruhumuzdan silinip gittiler.

Osmanlı bir yere sancağını diktiğinde ilk yaptığı icraat cami, han ve hamam. Bizler ne yaptık? Osmanlı kültürümüzü ayaklar altına aldık.

Geçtiğimiz gün bir arkadaşımızın cenazesinin defin anında ayaküstü hamam konusunu, İskenderun Belediye Başkanı Mehmet Fatih Tosyalı, İGC Başkanı Diyap Atar ve İTSO Meclisinde görevli gazeteci dostum Fuji Mehmet’in bulunduğu ortamda gündeme getirdim.

Güldüler ama ben gülmedim. Ciddi şekilde Başkan’ın gözlerine baktım.

Fatih Başkanı çoğu zaman sabah namazından sonra Yeni Hamamın göbek taşında hamam keyfini çıkartmasına şahit olan birisi olarak, bu konunun şehrimizde çok büyük bir eksikliğini ısrarcı şekilde dile getirdim.

İnşallah bu konuda ısrarcı olur ve şehrimize yakışır eski nostalji dolu bir veya iki hamamın yapımına ön ayak olur.

Veya halihazırda bulunan iki hamamın restorasyonu ile ilgili çalışmalara önderlik eder, yeni kuşak gençlerimiz evden har sabunlarını, keselerini alır ve bu hamamlarda yıkanmanın keyfini çıkartırlar.

Nuri Erdener (Nam-ı diğer, Boksör Nuri)

Paylaşın...

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *