Yüksek Rütbe, Makam, Ünvan sahibinin haberi bile yoktur belki, bir yere iş gezisi/denetim için gittiğinde gittiği yerdekileri bir telaş kaplar.
O yerde renkli alarmlar ilan edilir. Etraf toparlanır, boyanacak yerler boyanır, yıkanacaklar yıkanır, cilalanacaklar cilalanır.
Evlerin gardroplarında sadece o günler için saklanan kıyafetler çıkarılır; saçlar, sakallar, makyajlar, bayramlık ayakkabılar…
İş gezisine, denetime gelen yüksek makam sahiplerinin görmemesi gereken evraklar geçici olarak ortadan kaldırılır, görüntü kirliliği yapacak eşyalar akla gelmeyecek odalara, hatta hatta özel arabaların bagajlarına taşınır.
Karşılama ordusu, soğuk kış günlerinde incecik kıyafetlerle üşüyerek, cehennem sıcağındaki yaz günlerinde de “sauna” etkisi yapan kıyafetler içinde terleyerek hazır kıt’a bekler.
Şu zihniyettekiler tükenmedikçe tam anlamında Bilgi Çağı’na giremeyiz :
Yüksek makam sahibine, Komutan’a, Bakan’a benim gözümle bak(a)mayanları ve muhtemel arıza çıkaracakları izine gönderelim, hastaneye sevk edelim, yeter ki ortalarda görünmesinler ! karşılama ordusunda yer almasınlar, aleyhimize eylemlerde bulunamasınlar…
Aman ha, yüksek makam sahibi soru sorarsa önce kendini takdim etmeyi unutma, çalıştığın kurumun misyon-vizyon-değerlerini ezberle, belki oradan sorar !
Komutan’a, Bakan’a, yüksek makam sahibine gülümse, yapmacık olsa da gülümse! bukalemun ol, renkten renge, şekilden şekile gir, hiç olmadığın gibi ol, soru sorma, eksiklerini gizle, hatalarını söyleme, talepte bulunma, …
DİKKAAT, RAHAT, HAZIR OL, ESAS DURUUŞŞ, PADİŞAHIM ÇOK YAŞAA!
***
İnanmayın, 21’nci yüzyıl bilgi çağı değil ülkemizde, hem siyasette hem de bürokraside “BİLGİ” değil “İLGİ” çağı yaşanmaya devam ediyor.
Birileri ilgi çekmeye, İlgi Çekim Merkezi’ne yükselip daha geniş odalar, koltuklar, masalar sahibi olma niyetiyle “DOĞRUYU, SADECE DOĞRUYU” söylemek ve göstermekten kaçınıyorsa, emelleri için alt kademedekileri kullanıyorsa, kullanmaya kalkışıyorsa, ve dahi buna zemin buluyorsa, lütfen önden buyrun, hep beraber İlgi Çağı’nda yaşamaya devam….
Siyasetçi kesimini insafa, bürokratları ise Asli Devlet Memurluğuna Atananların Yemin Merasimi Yönetmeliği’nin ikinci maddesini tekrar okumaya davet ediyorum.
